‘Marifet yer değiştirmekte değil yeğen, asıl marifet çağ değiştirmekte’ dedik ve çıktık yola. Ortaçağ lezzetlerinin, doğanın ve renklerin en güzel olduğu Baltık İncileri turuna Tallinn ile başladık. Kim bilebilirdi ki bir masal kadar gerçek bu Orta Dünyadan, geleceğin dünyasını yazan bilişimcileri çıksın? Estonya Tallinn seyahati farklı bir pencereden, eğlenceli , keyifli ve lezzetli oldu. Güzel oldu;
Kısa Kısa Estonya Tallinn
# Estonlar binlerce yıl evvel Ural Dağlarından göç etmiş. Konuştukları dil de tıpkı Fince, Macarca ve Türkçe gibi ‘Ural Altay’ dil gurubuna ait. Benzer bir çok kelime var. ‘ Kadri- Ulvi ve Helin’ diye isimler var. Ancak kız isimleri bunlar
# Eskiden Şamanizm’e inanan Estonya tarih boyunca bir çok dini baskıya uğramış. Özellikle Cermenler ve kilisenin baskısıyla Hıristiyanlaştırılmış. Protesto etmiş Protestan olmuş. Şimdi ise nüfusun %90’a yakını Ateist. Ama şaman kültürü her yerde keyifle hissediliyor. (Hıdrallezde ateş yakıp dilekler tutuyorlar tıpkı biz gibi)
# Ülkenin yarıdan fazlası halen dev ormanlarla kaplı. Geniş verimli toprakları güzel doğasına rağmen nüfusu gitgide düşüyor. Bir kaç yıl evvel 1.3 milyon olan Estonya Nüfusu şimdilerde 1 Milyon civarı. Hükümet teşvik için her çocuk için 2 yıl ücretli izin ve 72 bin Euro’ya kadar destek veriyor.
# Ülkede asgari ücret 400€ ancak iş gücü azlığı sebebiyle genellikle maaşlar 1000€’dan başlıyor. Tallinn’de şehir içi ulaşım Estonya vatandaşlarına tamamen ücretsiz. Çeşme suları lezzetli ve içilebiliyor.
# Tüm Baltık ülkeleri gibi eğitim seviyesi son derece yüksek. Estonyada okuma yazma oranı %99.8. burada 4-5 yabancı dil biliyor olmak son derece sıradan.
#Sovyet döneminden beri ülkede bilişim ve yazılım sektörü müthiş gelişmiş. Hatta Avrupa’da E-Stonya diye anılan ülkede artık pek çok devlet işi (seçim, vergi ödeme vb) Online olarak yapılıyor. Hatta bir çok önemli yazılım Skype ve günlük hayatımızı etkileyen bir çok yazılımın mucidi Estonya. Bu ülke tam bir bilişim devi.
Bunca modernliğe rağmen ortaçağ kültürünü son derce iyi koruyan ve çok güzel yansıtan bir başkentleri var Tallinn ‘Old City’de. Ortaçağdan kalma surlar ve 22 taneden 21 ‘i halen sapasağlam ayakta olan kuleler var. Kiliseler,katedraller, taş sokaklar, yerel mutfak ve büyüleyici atmosfer size hangi çağda olduğunuzu unutturuyor. Bu nedenle Tallinn’de kalınacak yerler konusunda en iyi seçenek Tallinn Old Town içindeki binlerce yıllık binalardan dönüştürülmüş küçük oteller olabilir. Orjinal taş duvarlı ahşap tavanlı hoş otellerde kendiniz uyanır uyanmaz başka bir çağda hissedebilirsiniz.
Sokaklarda sabahları burnunuza gelen enfes kahve kokuları ve hoş Medieval müzikler eşliğinde uyanırsınız. Biraz Rus kültüründen etkilenmiş olsa da Estonya Yemek Kültüründe ortaçağ ve Pagan mutfağı da oldukça yaygın. hemen Old Town meydanda Olde Hansa restaurantı mutlaka öneririm. Hemen kapısında Ortaçağ giysili kızlar, erkekler ve cinler bulunur. İçeri girdiğinizde dekorasyon ve aydınlatmaya kadar her şey başka bir çağa aittir. Ve elbette menüler. İçi fındıklı ve cevizli sıcacık ekmek yanında getirilen enfes tereyağının tadını, nefis orman mantarıyla yapılmış kremalı mantar çorbasının lezzetini anlatmaya kelimeler yetmez. Ama değişik biralar severseniz buraya özel tarçınlı birayı da mutlaka denemlisiniz. Ana yemek olarak biraz cesur olun. Biz geyik , tavşan veya ayı etinden birini seçelim dedik ve ayı etinde karar kıldık.Yanında lezzetli sebze, patates ve pilav eşliğinde gelen pamuk gibi bir et. Farklı damak tadlarına alışkın değilseniz yanındaki tatlı sosu istemeyebilirsiniz. Ama denemekten asla pişman olmazsınız.
Tallin’de bunun gibi av eti satan bir çok restaurant var. Ancak tatlı olarak sarımsağın binbir çeşidini yapan Balthasar Restaurantı mutlaka öneririm. Sarımsaklı herşey gibi sarımsak dondurması da tüm önyargılarınızı yıkacak kadar lezzetli. Sarımsağın pişirildikten sonra dondurmaya bu kadar yakışacağını kimse tahmin edemezdi. Tallinn’de ne yenir ne içilir konusunda daha bir çok ilginç ve leziz deneyimim var. Bu yüzden Estonya Tallinn Yeme İçme Önerileri yazıma da hemen bir göz atmalısınız.
Karnınızı doyurduktan sonra meydandan ağır ve keyifli adımlarla manzara için Toompea Tepesine çıkabilirsiniz. Yolda Estonya Parlementosu, Eğitim ve Kültür Bakanlığı ve benzeri bir çok tarihi ve şık binaya rastlayacaksınız. Hiç birinin önünde polis asker veya aşırı koruma göremezsiniz. Yalnızca yargıçlar ve Adalet binası ferforje demir parmaklarla çevrilmiştir. Bu onların adalete ve adil yargılanmaya verdiği önemin bir simgesi.
Manzara tepesinden şöyle bir bakmak insana geçmişi ve bugünü bir bakışta görüyormuş hissi veriyor. Önde hiç bozulmamış güzelliği ile surlar, katedraller ve taş yapılar, arkasında dünyanın en gelişmiş bilişim teknolojilerini yaratan yeni şehir. İki farklı çağ ancak burada bu kadar iç içe yaşanabilirdi.
Hem Tallinn içinde hem de yakın çevresinde ‘Tallinn’de Görmeden Gelme’ denebilecek öyle güzel yerler var ki. Hepsini ‘ Estonya Tallinn Gezilecek Yerler’ yazımı tıklayarak bulabilirsiniz hemen.
Estonya Tallinn’e Nasıl Gidilir? Ulaşım Seçenekleri ve Önerileri hemen burada.
Elbette Tallinn hikayeleri burada bitmez. Ama yazı sonuna şunu da hemen ekleyelim
#Fin’ceye çok ama çok benzeyen Estonca bir kelimeyi hemen nasıl farkedersiniz?
Tabi ki ard arda tekrar eden sessiz harflerinden. Tallinn, kümme (on), lilla (mor), küünarnukk (dirsek) öö (gece). (ciddiyim öö gece demekmiş:))
Yazı kaynağı: https://www.kutubaligi.com/estonya-tallinn-gezi-notlari/