SSCB’nin dağılmasından sonra bağımsızlığını ilan eden Estonya, Litvanya, Letonya’ya Üç Baltık Devleti veya Baltık Devletleri adı verilmiş. Olur da bir Baltık başkentleri turu yaparsanız Estonya’nın başkenti Tallinn’e de uğrayacaksınız. Tarihi yapıları UNESCO Dünya Mirası olarak koruma altında olan Tallinn en iyi korunmuş Orta Çağ şehirlerinden birisi kabul ediliyor. 2011 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilen Tallinn, Arnavut kaldırımlı sokakları ve Hansa tacirlerinin ve aristokratların fotojenik evleri ile Kuzey Avrupa’nın masal diyarı olarak görülüyor.
Baltık Denizi kıyısındaki Estonya’nın ana liman kenti Tallinn’in ismi 1918 yılında Estonya bağımsızlığını kazandıktan sonra resmi olarak kabul edilmiş. Diğer Baltık ülkeleri Litvanya ve Letonya gibi Estonya da Rusya’dan 1991’de ayrılınca tam bağımsızlığını ilan etmiş.
Estonya’nın bağımsızlık mücadelesi de oldukça takdir-e şayan. Eston, Leton ve Litvan halkı 23 Ağustos 1989’da 600 km’lik Baltık Yolu olarak bilinen Tallinn – Riga – Vilnius yolunda el ele yürüyüp şarkı söyleyerek Rusya’ya karşı eylem yapmışlar. Şarkı Devrimi denen bu eylem dünyaya bağımsızlık isteklerinin duyurulmasında etkili olmuş.
Günümüzde Estonya’nın ekonomisi en çok Finlandiya’dan alışveriş için gelen Finler’e dayanıyor. İçki fiyatları Finlandiya’da Estonya’ya nazaran 3-4 katı daha pahalı olduğu için oldukça fazla içki tüketen Finler Estonya’ya kasalarca içki almak için geliyorlar.
Finlandiya’nın başkenti Helsinki’den bindiğimiz feribot bizi gece aydınlığında (Nisan ayının sonlarında Beyaz Geceler neredeyse başladığı için hava 22.00’de bile tam kararmıyor) Tallinn’e ulaştırdı. Otelimiz Radisson Blu Olumpia’ya yerleşip akşam yemeğimizi yedikten sonra geceyi noktaladık.
Tallinn gezilecek yerler
Tarihi şehir merkezi, yukarı ve aşağı olarak ikiye ayrılıyor. Yukarı bölgede soylular kale duvarları içinde yaşarken aşağı bölgede halk ve tüccarlar yaşamış.
Toompea Tepesi
Orta Çağ’da pazar yeri olarak kullanılan tepeden kentin teraslarını izleyebilirsiniz.
Danish King’s Garden (Danimarka Kral Bahçesi)
Toompea’nın hemen yanındaki Tallinn kale duvarı St Nicholas Kilisesi’nin karşısında yer alıyor. Efsaneye göre Danimarka saldırısı sırasında buraya bir gökten bir bayrak inmiş. Bu bayrak sayesinde savaşı Kral Valdemar II kazanmış. Daha sonra bu bayrak Danimarka’nın ulusal bayrağı olmuş.
Bahçedeki 3 keşiş heykeli dikkat çekiyor.
Eski Şehir (Old Town)
Tarihi kent merkezi UNESCO Dünya Miras listesinde yer alıyor. Arnavut kaldırımlı sokakları, geleneksel kıyafetli Eston kızları, kiliseden çıkan çan sesleri sayesinde burada tam anlamıyla Orta Çağ’ın otantik havasını yaşıyorsunuz. Bu bölgede Fat Margaret Kuleleri, Tall Hermann Kuleleri, Alexander Nevsky Katedrali, St Mary’s Katedrali, Pikk Jalg Sokağı, St Nicholas Kilisesi, St Olaf’s Kilisesi, Avrupa’nın en eski Belediye Binası ve 14. yüzyıl sonlarında kurulan ve hâlâ faaliyette olan Avrupa’nın en eski eczanesi gibi pek çok tarihi yapı var. Viru Kapısı ise tarihi şehre aşağıdan girdiğinizde karşınıza çıkıyor.
Bu arada dipnot olarak Belediye Binası’nın altındaki Orta Çağ kafesinde içtiğimiz geyik çorbasının lezzetinden bahsetmeden edemeyeceğim. Kafede Orta Çağ yansıtıldığından çorba kaşıksız, çömleğin kulplarından tutarak içiliyor. Ayrıca kafeye kadar gitmişken mutlaka tuvaletlerine gidip ilginç Orta Çağ dizaynını fotoğraflamalısınız.
Tallinn Parlamento Binası
Estonya Parlamento Binası, Tompee Kalesi’nin içinde yer alıyor.
Raekoja Plats (Town Hall Square – Belediye Sarayı Meydanı)
Raekoja Plats, Hansa kentinin aşağı kesiminde bulunan meydan. Bu hareketli meydanda açık hava konserleri, fuarlar ve Orta Çağ festivalleri gibi çeşitli kültürel etkinlikler düzenleniyor. Günümüzde aralık ayında Noel pazarı burada kuruluyor. Şehrin en büyük Noel ağacı buraya dikiliyor.
Alexander Nevsky Katedrali
Kentin en büyük Ortodoks kilisesi olan Alexander Nevsky Katedrali, Rus egemenliği sırasında 1894-1900 yılları arasında Rus mimar Mihhail Preobrazenski tarafından inşa edilmiş. Eski Rus kiliseleri tarzında 5 kubbeli olarak inşa edilen katedralin 11 kilise çanı var. Pazar ayinine denk geldiğimiz kilisenin enerjisi inanılmaz güzel. Hani ayin sırasında kendimi bulutların üzerinde hissettim bile diyebilirim.
Meryem Ana (Dome) Kilisesi
Estonya’nın ana Lüteryan kilisesi olan Dome Kilisesi’nde Estonya’nın en büyük orgu da bulunuyor. 13. yüzyılda kurulup Meryem Ana’ya adanan kilisenin büyük kısmı 1684 yılında çıkan yangında yanmış. Kilise sonradan tekrar inşa edilmiş. Kilisenin kulesi ise 18. yüzyıldan kalma. Şövalyeler ve soyluların mezarlarının olduğu kilisede 107 ailenin arması ile Avrupa’nın en büyük arma koleksiyonu da bulunuyor.
St Nicholas (Niguliste) Kilisesi
Niguliste Kilisesi Alman tüccarlar tarafından 13. yüzyılda Aziz Nikolas adına yapılmış. O dönemlerde idama mahkum olanlar kaçıp bu kiliseye sığınabilirse idam edilmiyorlarmış. Kilise 1944’te Rusların Kızıl Ordusu tarafından bombalanmış. 1953-1984 yılları arasında restore edilmiş. 1984’ten beri de kilise olarak değil sanat müzesi ve konser salonu olarak kullanılıyor.
St. Olaf Kilisesi
125 metreye yakın yüksekliği olan St Olaf Kilisesi, Old Town bölgesinin yüksek kesiminde yer alıyor. Kilise 12. yüzyıla tarihleniyor.
St Katarina (St Catherine’s) Manastırı
Katarina Geçidi’nde bulunan Estonya’nın en eski Katolik manastırı St Katarina 13. yüzyılda kurulmuş.
Estonya mutfağı
Estonya’nın kendine özgü en önemli yiyeceği Eston ekmeği, geleneksel içkisi ise % 40 alkol oranına sahip olan portakal kabuğu ağırlıklı malzemeden üretilen Vana. Eston mutfağında en çok etli güveç (seljanka), domuz eti, ayı eti, tavuk, somon, alabalık, patates ve lahana var.
Tallinn’de nerede yemek yenir?
Gelelim Tallinn yeme-içme mekânlarına:
Balthazar Restoran
Kremalı sebze çorbası, ızgara tavuk fileto, kırmızı şarap sosunda kızarmış sebzeler ve tatlı olarak çikolata menüsü öneriliyor.
Peppersack Restoran
Menüsünde kremalı füme peynir çorbası, taze sebze salatalı dana kavurma, kırmızı şarap sosunda patates dilimleri ve tatlı olarak da creme brule öneriliyor. Restoranın tiyatral gösterisi de bonusu.
Pronto Tour’un düzenlediği Baltık başkentleri gezilerinde Tallinn özel bir yere sahip. Orta Çağ havasını çok iyi korunmuş bir başkentte almak için bu gezilere katılıp tarihi tam da yerinde yaşamanızda fayda var.
Keşfetmeniz dileğiyle…
Yazı kaynağı: https://kucukdunya.com/bir-ortacag-diyari-tallinn/