Estonya Rehberi

Yurt Dışında Şansını Deneyenler : Estonya – Gülçin Yıldırım

PostgreSQL denildiğinde ilk akla gelen Kadın Yazılımcılardan Gülçin Yıldırım ile Estonya’daki hayatı konuştuk. Estonya’ya gezmeye, yaşamaya veya çalışmaya gitmeyi düşünenler için yol gösterici olmasını umuyoruz.

Gülçin, her zamanki pozitifliği ile bizim sorularımızı yanıtladı. Sizin de eklemek istediğiniz bilgiler varsa yorumlarınızı bekleriz.

  • Kısaca kendini tanıtır mısın?

Yıldız Teknik Üniversitesi Matematik Mühendisliği 2011 mezunuyum ve okulun son döneminden beri çalışıyorum, 6 yıldan fazla olmuş 🙂 Sektöre sistem/iş analisti olarak başladım ama veri tabanları ile ilgileniyordum. Veri tabanı raporlama, sorgu iyileştirme, veri tabanı tasarımı derken veri tabanı ve sistem yönetimine geçtim. PostgreSQL ile tanıştım ve 2012’den beri ana odağım PostgreSQL.  Şu an Londra-merkezli bir PostgreSQL Danışmanlık şirketinde PostgreSQL ve Otomasyon Geliştiricisi olarak uzaktan çalışıyorum. Son birkaç yıldır Otomasyon ve Konfigürasyon yönetimi sistemleri ile ilgiliyim. Şirkette de Ansible kullanarak geliştirdiğimiz bir projede yer alıyorum.

Şirket uzaktan çalışma prensibi üzerine kurulu, belli yerlerde ofislerimiz var ama büyük çoğunluğumuz evlerinden çalışıyor. Aynı zamanda Estonya’da Tallinn Teknik Üniversitesi’nde Bilgisayar ve Sistem Mühendisliği üzerine yüksek lisans yapıyorum. Türkiye’de Kadın Yazılımcı topluluğunun kurucularından biriyim, halen uzaktan da olsa en azından mail listesindeki maillere cevap dönerek katkıda bulunmaya çalışıyorum. PostgreSQL konferanslarının organizasyonunda gönüllü olarak yer alıyorum, bazen konuşuyorum da. Kısa bir süre önce PostgreSQL Europe Yönetim Kuruluna seçildim, sevindim 🙂 Tallinn’de her hafta teknik bir toplaşma düzenliyorum, IEEE ile birlikte çalışıyorum. Genel olarak teknik etkinlik konusuna boş zamanımı ayırıyorum denebilir. Komunite yaratma konusunda başarılı sayılırım, herkesin paylaşacak bir şeyi var ama organize olmak ayrı bir yeti, ben de burada hızlandırıcı görevi görüyorum. Hobi olarak, sulu boya ve pastel ile çalışmayı seviyorum, rahatlama yöntemim resim yapmak. Bağımsız sinema ile ilgiliyim ve zaman buldukça takip ediyorum.

  • Hangi ülkede şansını denedin?

Avrupa’da hemen her ülkeden çeşitli iş teklifleri aldım, alıyorum. Ben Estonya’da yüksek lisansa kabul aldığımda halen Türkiye’deki son çalıştığım şirkette çalışıyordum. O sırada hedefim Estonya’daki ilgimi çeken startuplara başvurup bana uygun olan pozisyon var mı diye sormaktı. Daha startupları araştırmaya başlamadan, bir arkadaşım şu an çalıştığım şirketi önerdi. Uzaktan çalışma imkânı sunmaları önemli bir artı olduğu için hem de okul ile iş arasındaki dengeyi esnek saatler ile kendim belirleyebileceğim için başvurdum ve oldu 🙂 Çalıştığım şirketi sanırım epey seviyorum, o yüzden bu süre içinde pek kimse ile görüşmüyorum. Teklifler içinde sanırım son 2 yıl içindeki en istikrarlı şirket Skype, çeşitli takımlar için çeşitli teklifler ile geliyorlar, Estonya’da olmamın artısı var sanıyorum.

  • İş teklifini nasıl aldın, ne kadar sürede gittin?

Şirketin CEO’su PostgreSQL topluluğunda bilinen ve önemli bir isim. Biz de bir etkinlikte tanışmıştık. Kendisine mail attım ve Estonya’ya taşınacağımı, yüksek lisans yaparken kısmi zamanlı olarak şirketlerinde çalışmak istediğimi belirttim. Olumlu karşıladı ve görüşme sürecine başladık. Bu mailden sonra şirketin COO’su ile ertesi gün Skype üzerinden ilk görüşmeyi yaptım. Olumlu geçti ve bir sonraki gün teknik görüşmeye alınacağımı öğrendim. Teknik görüşmeyi şu an çalıştığım takımın lideri ile yine Skype üzerinden yaptım, 2.5 saat kadar sürdü ve hemen sonrasında geçtiğimi öğrendim. Daha sonra da detaylı bir mail ile nereleri iyileştirebileceğimi, hangi kısımlarda güçlü gördüklerini paylaştılar. Teknik görüşmeden sonra COO ile tekrar görüştüm ve maaş teklifi e-posta aracılığı ile geldi. Tüm süreç 1 haftada sonuçlandı ve ben de çalıştığım şirkete istifamı verip onların teklifini kabul ettim. Şirketin en büyük avantajı PostgreSQL konferanslarında konuşmacı olarak kabul edildiysek tüm masraflarımızı karşılıyor olmaları, buna uçuş biletleri, kaldığımız oteller, yiyecek masrafları dahil. Zaten konuşmacı olduğumuzda etkinlikler ücretsiz. Onun dışında yine çeşitli ülkelerde toplanıyoruz, benim için Avrupa’da seyahat hiç bu kadar kolay olmamıştı. Hem sevdiğim işi yapıyorum, hem sevdiğim teknolojiyi takip edip kendi bilinirliğimi arttırabiliyorum hem de şirketi temsil ediyorum, herkes için kazanımı yüksek bir durum. Bir de çalışma saatlerimi kendim belirliyorum, istediğim kadar çalışabiliyorum/çalışmayabiliyorum. Bu denli özgürlüğü başka bir şirkette bulabileceğimi zannetmiyorum.

  • Gitmeden önce işten ve sosyal hayattan beklentin nasıldı?

Ben okul için ülke değiştirdim. Tallinn küçük bir şehir, 440 bin kişi yaşıyor. Gelmeden önce sosyal hayat nasıl olur diye düşünmedim pek, okul ve ise yoğunlaşırım diye düşündüm. Daha önce ülkeyi hiç ziyaret etmemiştim, tüm görüşmeler Skype ile oldu (evet hayatim tamamen remote :P), başvurular da online olarak kabul ediliyordu. Tallinn bana bir günün aslında ne kadar verimli kullanılabileceğini öğretti. Hem okul, hem iş, hem etkinlikler, sanırım hiç bu kadar mutlu ve aktif olmamıştım. Kariyerim için de doğru bir karar olduğunu, buradaki startup kültürünün beni çok etkilediğini düşünüyorum. Okul ile iş dünyası iç içe. Programlar güncel ve imkanlar gerçekten öğrenciler için çok geniş.

  • Türkiye ile karşılaştırdığında nasıl buldun?

Estonya’da bulunan bir şirkete çalışmadığım için onların nasıl çalıştığını değerlendiremeyeceğim. Skype’in ofisini gezdim, saunalarının olması komikti, gerçi burada okulun da saunaları var 🙂 Birkaç startup’ı daha gördüm, çalışma saatleri burada daha esnek ve ofisler bizdeki gibi hınca hınç insan dolu değil, kişisel alan yaratılacak kadar rahat. Kendine bir köşe seçip izole olabilirsin, ya da çıkıp istediğin bir yerde çalışabilirsin. Çalışma koşullarını kendi çalıştığım şirketle karşılaştırırsam, en büyük farkın şirketlerin çalışana yaklaşımında olduğunu düşünüyorum. Görüşmede beni en çok şaşırtan önce beni anlamaya çalışmaları, nelerden hoşlandığımı, neler yapmak istediğimi sormaları olmuştu. Kişiye göre tanımlar yapılıyor, böylece kendini keşfedip en çok verimli olduğun alanda özgürce çalışabiliyorsun. Türkiye’deki gibi şirketin kendini pazarlama, çalışanı onlara muhtaç görme mantığını burada görmüyorum.

  • Yasadığın zorluklar neydi?

Tallinn saat farklılığı gibi bir sorun yaşatmadı ama ilk kış epey korkmuştum ama insan soğuğa sandığımdan daha dayanıklıymış. Bütün kış (ki buna -22 derece dahil) spor salonuna gittim, soğuktan hasta olunmuyor. Sosyal hayatta en çok özlediğim şey kuaför 🙂 Burada servisler konusu Türkiye’deki gibi değil. Bazen ayran, şalgam gibi Türk lezzetlerini de özlüyorum. Onun dışında hiç sıkıntı yaşamadım denebilir. Çalışma hayatında bir zorluk yaşamadım.

  • Birisi o ülkeye gitmek istese ona ne söylersin?

Tallinn’e gelecek kişi önce yaz, kum, güneş insanı mı onu bir öğrenmeli. Benim Mısırlı bir arkadaşım güneşi görünce derslere girmeyip çimlere uzanıp güneşleniyor. Birçok insanı kışın günlerin kısa olması ve soğuk, yazın ise beyaz geceler vs gibi iklim faktörleri psikolojik olarak ekledi. Ben kış seven bir insan olarak ve gece çalışmayı tercih eden biri olarak epey güzel zaman geçiriyorum. Yazın da hiç bunaltıcı sıcak olmuyor, epey mutluyum. O yüzden ben yaz insanıyım, kıştan nefret ediyorum, İstanbul’un kışında bile yaz gelsin tbt’si yapıyorum diyen biri gelmemeli. Büyük şehir seviyorum diyorsa da olmaz, Berlin, Amsterdam, Londra daha makul. Ya da insanlarla çok samimi olmak isteyen biriyse İtalya, İspanya gibi ülkelere bakmalı. Kuzey ülkeleri kişisel alana önem veren ve kendi ile de mutlu olabilen insanlar için daha uygun.

  • Gitmeye karar verdiğin o güne dönsen kendine ne söylemek istersin?

Çok bile geç kalmışsın demek isterdim. Bir şeyler sizi sürekli üzüyorsa, hayat büyük bir yorgunluk, aynı şeyleri tekrar tekrar yapmak, değiştiremeyeceğin gerçekler içinde sıkışıp kalmış olmak ise daha güzel bir hayatın mümkün olduğunu unutmayın.

Yazı kaynağı: http://coolever.life/blog/yurt-disinda-sansini-deneyenler-estonya-gulcin-yildirim.html

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et